Olay Tarihindeki Kesin Yaşın Hesaplanması / Maktulenin Kesin Yaşı İçin Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan Rapor Alınması Gerektiği

Olay Tarihindeki Kesin Yaşın Hesaplanması / Maktulenin Kesin Yaşı İçin Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan Rapor Alınması Gerektiği


Özet: Kendisinin 1992 yılı Aralık ayında cezaevine girdiği, kızı olan maktule …’ın da 1993 yılı Mart ayında dünyaya geldiğini belirtmesi karşısında, maktulenin hangi tarihte hangi eğitim kurumlarında eğitim gördüğünün araştırılması, daha sonrasında maktulenin olay tarihindeki kesin yaşının tespiti açısından kemik grafilerinin ve tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gönderilip maktulenin yaşı ile ilgili olarak kesin rapor aldırılarak, ayrıca sonucuna göre sanık hakkında TCK’nun 82/1-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının, araştırma, tartışma ve irdeleme konusu yapılması gerekirken, belirtilen hususlarda kovuşturma genişletilmeden sanığın eksik kovuşturmayla cezalandırılmasına karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.

T.C. 
Yargıtay 
1. Ceza Dairesi

Esas: 2017/2950
Karar: 2018/173
Karar Tarihi: 23.01.2018

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gerekçeli kararın müşteki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına 09.03.2016 tarihinde tebliğ edilmesi karşısında, yasal süresinden sonra 17.03.2016 tarihinde yapılan temyiz isteminin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.

Sanık … müdafiinin yasal süreden sonra olan duruşmalı inceleme isteminin CMUK’un 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’un, maktul …’a karşı eyleminin sübutu kabul ve takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan … vekilinin, tasarlamanın, canavarca hisle öldürmenin varlığına, eylemin eşe karşı gerçekleştiğinin, maktulün hamile olduğu ve sanığın bunu bildiğine, töre saikiyle işlendiğine vesaireye, katılan … vekilinin sanığın maktulün hamile olduğunu bildiğine vesaireye, sanığın bir nedene dayanmayan, sanık müdafiinin eylemin TCKnın 87/4. kapsamında olduğuna, haksız tahrikin varlığına, TCK’nın 62. uygulamamanın hatalı olduğuna vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;

Ancak;
1) Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 24/01/2014 gün, 729441062-101.01.02 -2014/8839/738 sayılı raporunda maktule …’ın 05/08/2012 olay tarihinde 17 yaşını ikmal edip 18 yaşını bitirmediğinin, Gaziantep Av. .. Devlet Hastanesinin raporunda; maktulenin 03.05.2011 tarihi itibariyle 17 yaşında olduğunun, Gaziantep E Tipi Kapalı Cezaevi Müdürlüğünün 23/10/2013 tarih, Gaziantep H Tipi Kapalı Cezaevinin 03/12/2013 tarih ve Yozgat Cumhuriyet Başsavcılığının 17/02/2014 tarihli yazılarında, maktulenin biyolojik babası olarak tespit edilen …’un 1992-1995 yılları arasında cezaevinde olduğu ve 1992-1995 yılları arasında herhangi bir sebeple ceza infaz kurumundan çıkartılmadığının belirtildiği, maktulenin babası olan …’un katılan sıfatıyla alınan ifadesinde, kendisinin 1992 yılı Aralık ayında cezaevine girdiği, kızı olan maktule …’ın da 1993 yılı Mart ayında dünyaya geldiğini belirtmesi karşısında, maktulenin hangi tarihte hangi eğitim kurumlarında eğitim gördüğünün araştırılması, daha sonrasında maktulenin olay tarihindeki kesin yaşının tespiti açısından kemik grafilerinin ve tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu Genel Kuruluna gönderilip maktulenin yaşı ile ilgili olarak kesin rapor aldırılarak, ayrıca sonucuna göre sanık hakkında TCK’nun 82/1-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının, araştırma, tartışma ve irdeleme konusu yapılması gerekirken, belirtilen hususlarda kovuşturma genişletilmeden sanığın eksik kovuşturmayla cezalandırılmasına karar verilmesi,

2) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin iptal edilen bölümlerinin değerlendirilmesi zorunluluğu,

Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekillerinin, sanığın ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, sanık hakkında tayin olunan ceza miktarı ile bozma gerekçesi dikkate alınarak, sanığın tahliye talebinin REDDİNE, 23/01/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.